Er Meydanı Kırkpınar’ın 10 Efsanevi Başpehlivanı
1361 yılında Murat Bey’in Edirne’yi fethetmesinden bu yana düzenlenen Kırkpınar Güreşleri, UNESCO Dünya Kültür Mirası’na dâhil edilmiş bir değerimizdir. Her yıl, er meydanının en güçlü, en yenilmez güreşçisi “Başpehlivan” unvanını kazanır. Başpehlivanlık, Osmanlı zamanında saray tarafından da itibarlı bir statü olarak kabul edilmiş, padişahlar güreşe büyük önem vermiştir. Bir güreşçi üst üste 3 yıl yenilmez ve başpehlivanlığı kimseye kaptırmazsa, er meydanına çıkan her güreşçinin en büyük hayali olan “Altın Kemer”i kazanır. Kırkpınar Güreşleri’nin gelmiş geçmiş en büyük başpehlivanlarını ve kendileri gibi heybetli hikâyelerini 10 maddelik listemizde bulabilirsiniz.
Kırkpınar’ın en büyük şöhreti olarak kabul edilen Gaddar Kel Aliço, 1844’te Plevne’de doğmuş ve 1894’e dek başpehlivanlık unvanını kimselere kaptırmamıştır. Aliço, Sarayiçi’ndeki efsanevi güreşleriyle tanınır. “Gaddar” lakabını ise sert güreşmesinden almıştır.
“Türk gibi kuvvetli” sözü Fransızlar tarafından Koca Yusuf için söylenmiştir. Başpehlivan olduktan sonra hiç yenilmeyen Koca Yusuf, New York’tan gemiyle ülkemize dönerken hayatını kaybetmiştir. Güreşirken asla geri adım atmayan Koca Yusuf bu sporun gelmiş geçmiş en büyük isimlerindendir.
Adalı Halil (solda), Kırkpınar Güreşleri tarihinde o kadar önemli bir isimdir ki müsabakalar her sene mezarının ziyaret edilmesiyle açılır. Ünlü Gaddar Aliço’nun öğrencisi olan Adalı Halil, Amerika ve Avrupa’da da güreşmiş, buralarda “Sultanın Aslanı” olarak anılmıştır.
Filiz Nurullah iri cüssesiyle tüm Avrupa’ya nam salmış bir pehlivandı. 2 metre uzunluğunda ve 175 kilogram ağırlığındaki Filiz Nurullah, Paris’te düzenlenen Altın Kemer Turnuvası’nı kazanmıştı. Paris’te bir Japon judocuyla karşılaştığı efsanevi müsabaka hâlâ anlatılmaktadır.
1899 yılında Adalı Halil ve Kara Osman’ı yenerek Kırkpınar Başpehlivanı olan Kurtdereli Mehmet, Avrupa’da da güreşti. 1911 yılında ise Talimhane’de 32 gün içinde 43 müsabakaya çıkarak “Cihan Şampiyonu” unvanını kazandı.
1914 yılında Kırkpınar Başpehlivanı olan Hergeleci İbrahim, Adalı Halil’i yenmesiyle ününe ün katmıştır. Hergeleci İbrahim’in önemli özelliklerinden biri 1899’da Paris’te Dünya Şampiyonu olan Kara Ahmed’in de hocası olmasıdır.
İlk başpehlivanlığını 1966 yılında hak eden Ordulu Mustafa, Ağır Sıklet Dünya Şampiyonluğu kazanma amacına ise ne yazık ki ulaşamamıştır. Ordulu Mustafa için güreş o kadar önemlidir ki 1969 yılında annesinin ölümünün ertesi gününde dahi er meydanını terk etmemiştir.
1946 yılında Karamürsel’de doğan Aydın Demir çalışkanlığı ve antrenmanlara verdiği önemle tanınırdı. 1969 yılında İzmirli Kara Ali’yi yenmiş böylece Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı kaldırarak ününe ün katmıştır. 1978’de ise Altın Kemer’i kazanmıştır.
Cumhuriyet döneminin en çok başpehlivanlık kazanan ismi, ilk kez 1992’de Altın Kemer’i kazanma gururunu tatmıştır. Karamürselli Ahmet Taşçı toplam dokuz kez Kırkpınar Başpehlivanı olmuştur. 2005 yılında, henüz er meydanında dövüşmeye devam ettiği günlerde Edirne Belediyesi onu onurlandırmak için Sarayiçi’ne heykelini dikmiştir. BBC ise güreşçinin hayatıyla ilgili bir belgesel yapmıştır.
2004 ile 2016 yılları arasında dört kez başpehlivan olan Recep Kara, güreş hayatına 11 yaşında Samsun’da başlamıştır. 2004 yılında Cumhuriyet tarihinin en genç başpehlivanı olmuştur.
24,029 okunma